Yarım baş ağrısı, zonklama şeklindeki ağrılarla başın yarısını etkisi altına alan ve farklı şiddetlerde ortaya çıkan bir baş ağrısı türüdür. Genellikle migren baş ağrısı olarak da tanımlanır. Bu tür baş ağrısının kesin nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte, genellikle kompleks bir rahatsızlık olarak kabul edilir. Yarım baş ağrısı, damarlardaki genişlemeyle birlikte sinirler üzerinde oluşan basınç nedeniyle ortaya çıkar. Bu ağrıdan etkilenen kişiler genellikle gece uykuları sırasında ağrıyı hissetmezler ve sabah uyandıklarında ağrıyı fark ederler. Ağrının başlangıcı genellikle göz çevresinde olup, başın yarısını etkisi altına alır. Yarım baş ağrısı yaşayan hastalar, bu ağrının etkisiyle sosyal hayattan uzaklaşma ve tetikleyicilerden kaçınma eğilimindedirler.

Baş ağrısını tetikleyebilecek çeşitli uyaranlar bulunmaktadır. Bunlar arasında:

Hastalar, kendilerini rahatsız eden bu uyaranlardan kaçınarak, sessiz ve sakin bir ortamda bulunmayı tercih ederler. Stres, yorgunluk ve uykusuzluk da yarım baş ağrısını tetikleyebilen diğer unsurlar arasındadır. Oksijen azlığı damarların genişlemesine yol açar, bu nedenle kirli havada bulunan ve çalışan kişilerde yarım baş ağrısı görülme riski artar. Anatomik farklılıklar nedeniyle, kadınlar erkeklerden daha fazla risk altındadır.

Baş ağrısı olan hastalar sıkça analjezik ilaçları yani ağrı kesicileri kullanırlar. Ancak, uzun dönemde bu durum kronik baş ağrılarına yol açabilir. Gelişigüzel ve bilinçsiz şekilde kullanılan ağrı kesiciler, yarım baş ağrısını geçirmez, aksine rahatsızlığın ilerlemesine neden olabilir. Bu durumda ağrılar “transformer migren” adını alır. Yarım baş ağrısı tedavisinde özel üretilmiş ilaçlar kullanılmalıdır ve ağrı kesicilerden kaçınılmalıdır. Tedavi sürecinde baş ağrısını tetikleyebilecek etkenlerden uzak durulmalı ve stres yönetimi sağlanmalıdır.

Yarım baş ağrısının tedavisinde alternatif yöntemler de kullanılabilir. Bu yöntemler arasında:

Alternatif tedavi seçenekleri, ilaç tedavisinden yarar görmeyen hastalar için etkili olabilir. Akupunktur ve ozon tedavisi gibi yöntemler, yarım baş ağrısı tedavisinde başarılı sonuçlar verebilir. Ozon tedavisi, haftada iki kez olmak üzere 10 seans halinde uygulanır ve %40 oranında başarı sağlar. Botoks enjeksiyonu, yüz kaslarının gerilmesini engelleyerek baş ağrısı şiddetini azaltır. Radyofrekans tedavisinde ise sinirler devre dışı bırakılarak baş ağrısı önlenir.

Geçmişte cerrahi girişimler yarım baş ağrısı tedavisinde kullanılmış olsa da, günümüzde botoks, radyofrekans ve ozon tedavisi gibi yöntemlerin başarısı nedeniyle cerrahi tedaviler pek tercih edilmemektedir. Botoks tedavisi sayesinde kas kasılmaları engellenir ve kasların yarım baş ağrısı tetikleyicisi olması önlenir. Bu sayede hastaların yaşam kalitesi artırılır ve uzun süreli iyilik hali sağlanır.